İnternet ve Tıp Alanı Arasındaki İlişki

İnternet 20. yüzyılın sonundan itibaren hayatımıza dahil olmaya başladı. 2004 ve sonrasında gelişen sosyal medya ile birlikte günlük hayatımızdaki yeri hepten büyüyen internet, her konuda olduğu gibi tıbbi konularda da insanların yaşamlarına etki ediyor.
İnternet bugün sınırsız bilgi kaynağı olmasıyla hayatımızın her alanı dönüştürmekte ve etkilemekte. Bu etki bazen olumlu bazen olumsuz da olabiliyor elbette. Örneğin, insanlar bir soğuk algınlığı şüphesiyle karşılaştığında ya da bazı hastalık belirtileri hissettiğinde ve uyguladıkları geleneksel yöntemlerden sonuç alamadıklarında; hekime başvurmak yerine internetten teşhis koymaya, tedavi metodlarını öğrenmeye çalışıyorlar.
Bunun önüne geçmek zor elbette ama bu olumsuz tavrın zararlı etkisini azaltmak için yapılacak bir şeyler var. Bunların başında da internet ortamında hekimler tarafından hazırlanmış ya da onaylanmış içeriğin artması ve hastalık durumunda hekime başvurulması yönünde uyarıların bulundurulması gerekiyor. İnternette sağlık ile ilgili veriler hekimlerin kontrolü ve çabasıyla oluşturulduğu sürece yanlış bilgilendirilmelerin de önüne geçilmiş olacak. Bunun için inisiyatif alarak uzmanlık alanında blog yazan, sosyal medya hesaplarını bu amaçla kullanan hekimlerin sayısı her geçen gün artmakta.
Pratik ve doğru tıbbi bilginin yayılmasında internetin payı yadsınamayacak kadar büyük. ABD’de Pricewaterhouse Cooper tarafından yapılan bir araştırmaya göre sosyal medyada onaylanmış, doğru bilgiler %60 oranında doktorlar tarafından yayınlanıyor. Doktorları hemşireler ve hastanelerin resmi hesapları yaptıkları paylaşımlarla takip ediyorlar. Ayrıca birçok ünlü hastane ve doktorun kendi kişisel sosyal medya ve web platformları aracılığıyla yaptığı paylaşımların birçok kişiye ulaştığı da biliniyor.
Bunun yanı sıra birçok doktor yine yapılan araştırmalarda özellikle yakınlarının, tanıdıklarının, hastalarının soruları başta olmak üzere bazı soruları internet üzerinden de cevapladıklarını ifade ediyor. Bu oran bazı alanlarda çok düşükken psikoloji gibi branşlarda %35’lere kadar çıkabiliyor.
Öte yandan biyoteknoloji, medikal teknolojiler ve hatta tıp eğitimi de internetin gelişimi ile hız kazanan alanlar. Bugün özellikle yapay zeka teknolojilerinin tıp eğitimi için önemli bir avantaj olabileceği öngörülüyor. Hekimlik eğitiminin operasyonel bölümündeki adayların yapay zeka üzerinden bu deneyimi elde etmeleri, tıp eğitiminde kullanılan birçok bilgi ve belgenin paylaşımının, erişilebilirliğinin kolaylaşması internetin tıp bilimine yaptığı katkı ve getirdiği kolaylıklara örnek olarak gösterilebilir.
Tüm bunlara derinlemesine inmeden baktığımızda bile internetin tıp ve sağlık alanında henüz yolun başında iken bir şeyleri değiştirdiğini görmek ve bu değişimin güç kazanarak devam edeceğini tahmin etmek zor değil. Hekimlerin, sağlık sektöründe faaliyet gösteren diğer profesyonellerin bunu görmesi, teknoloji ve internetin getireceği gelişmelere açık olması da bu teknolojik değişim üzerinde oldukça etkili.